Mülteci hukuku devletlerin mültecilere karşı sahip olduğu hak ve görevlerle ilgilenen uluslararası hukukun adıdır. Ofisimizde hakkında idari gözetim ve sınır dışı kararı verilmiş olan mültecilere ilişkin gerekli hukuki süreçler başarıyla yürütülmeltedir.
Mülteci hukuku, dünya genelindeki ülkeler arasındaki sığınma ve mülteci durumlarını düzenleyen hukuk dalıdır. Mülteci hukuku, insanların zulüm, savaş, doğal afetler veya insan hakları ihlalleri gibi nedenlerle doğdukları ülkelerini terk etmeleri durumunda, başka bir ülkede koruma ve sığınma hakkı talep etmelerini düzenler.
Temel olarak, mülteci hukukunda önemli kavramlar şunlardır:
Mülteci tanımı: Mülteci, korku ve zulüm nedeniyle doğduğu ülkesini terk eden, sınır dışı edilen veya ülkesine geri dönmek istemeyen bir kişidir. Bu tanım, Cenevre Mülteci Sözleşmesi ve Protokolü ile belirlenmiştir.
Mülteci statüsüne başvuru: Bir kişi, mülteci statüsüne başvurmak için genellikle doğduğu ülkesinden kaçmak ve başka bir ülkeye giriş yapmak zorundadır. Her ülke, mülteci statüsüne başvuruları değerlendiren kendi prosedürlerine sahiptir.
Mülteci statüsü: Mülteci statüsüne kabul edilen kişilere, sığınma ve koruma sağlanır. Bu, kişinin zulme veya tehlikeli durumlara geri gönderilmemesini ve temel insan haklarına saygı gösterilmesini içerir.
Non-refoulement ilkesi: Bu ilke, mülteci statüsüne sahip kişilerin, korku ve zulüme maruz kaldıkları ülkeye zorla geri gönderilmemesini gerektirir. Non-refoulement, mültecilere ekstra koruma sağlar.
Entegrasyon ve sığınma hakkı: Mülteci statüsündeki kişilere, kabul edildikleri ülkede insan onuruna yakışır yaşama koşulları, eğitim ve çalışma imkanları gibi temel haklar sağlanır. Bu, mültecilerin yeni ülkelerine uyum sağlamasına ve yeni bir hayat kurmalarına yardımcı olmayı amaçlar.
Mülteci hukuku, ülkemizde son zamanlarda popüler bir hukuk dalı olup ülkemize son zamanlarda gelen geçici koruma statüsü altındaki yabancıların haklarını esas alan bir hukuk dalıdır. Ülkemizde bulunan hukuk sistemize göre gerekli şartları sağlamayan yabancılar Geri Gönderme Merkezlerine deport işlemleri uygulanmak üzere alınırlar. Sonrasında ise yabancıyla hakkında alınan idari gözetim ve sınırdışı kararı tebliğ edilir. Tebliğ işleminden itibaren görevli idarece alınan karara itiraz süresi başlar. Bu itirazlar Sulh Ceza Mahkemeleri ve İdare Mahkemelerine yapılır. Neticeten bu kararlar kaldırılırsa yabancı kişi ülkede ikamet etmek için gerekli işlemlere başlayabilir. Bu süreç avukat olmadan sürdürülmesi imkansız bir süreç olup. Avukat ile takip edildiği takdirde lehe sonuç alınabilinen bir süreçtir.
